23 Aralık 2008 Salı

İsa

İş yerindeyim, mesaiye kalmışız bu aralar böyle ama yapabilecvek bişey yok ofisimizi taşıyoruz. Gerektiğinde hepberaber hamallık bile yapıyoruz. Herneyse saat olmuş gecenin bir saati. Mutfakta otururken yanıma o galiyor. Başlıyoruz konuşmaya derdini öğreniyorum. Bu ofis inşasından sonra şantiye kalmadığından bütün düz işçiler onun gibi işten çıkartılacakmış. Bana türkmenistana gitmek orada çalışmak istediğini söylüyor ve benden türkmenistan ile arasını yapmamı istiyor.

“hay hay abi ne demek ben konuşurum hadi bey ile halletmeye çalışırız ben bi problem olacağını zannetmiyorum.”

Seviniyor tabi oda, neden sevinmesin ki, evli ve cocuklu biri eve para gerek. Geçmişte de yaptığı hatalar yüzünden eldeki evinden de olmuş. Konuştukça öğreniyorum bunları ve sohbet gittikçe duygusallaşıyor da. Evde karısı cocuğu aylardır görmemiş. Bunları anlattıkça anlamakta zorlanıyorum. Sen nasıl olurda ailenden bu dünyada hayatını gücünü Adadıklarından uzak yaşayabilirsin. Bak savaş olur anlarım eywallah bu bambaşka bişe ve kolay üstesinden gelinebilecek birşey de değil.

Konuşma ilerledinde İsa gölünü atıyor, bakıyor karşısında samimi bir dinleyen var. Duygusal bir anda

“abi, işte biz oo. Ouu okumadık, okuyamadık fırsatımız olmadı. Bir baltaya sap olamadık bizde isterdik okuyalım beraber çalışalım. Sen okurken ben serserilik yapıyordum”

İşte bu sözleri beni mahvetti. Tamam dedim şimdi salya sümük iki eşşek adam mutfakta belirecek sonra al sana bütüm şantiyede gay muhabbeti. Allahtan muhabbetin birkaç yerinde, birkaç münasebetsiz geldi de araya girdi havayı dağıttı ki yoksa ben bile mutfakta ağlayarak sarılmış iki adam görsem önyargıyla yaklaşırım.

Şimdi bu kısa yazımızın konusu nedir. hayat diyor ki

“bak ya ben seni, ya sen beni. Beni zordur o yüzden hiç yeltenme hadi seni”

Bu durumda hayatı tuş etmek gerek. Hayat bir şekilde sen seçmezsen yollarını sana veriyor bir yolu. Kimsenin bu hayatta yolsuz kaldığı yok. Yolu biten hayata veda edip gidiyor zaten. Kalbinin sesini dinle kendini yolunu bul. Zor ama ara ve bul. Sürüneceksin ama hayat zaten geçiyor herkezden. Kim hiç zorlamadan çok güzel şeylere ulaşmışki. Zor güzeldir.

Kalbinin sesini dinle ara ve bul kendini. Hayallerin için çalış çok çalış ve onların gerçek olduğunu görünce ölümsüzlüğün tadına var.

YAZIARKASI:
Hayır düşündüğünüz gibi değil bu yazı bir kişisedl gelişip kitabından alınmamıştır gayet de başımdan geçen bir olaydır. Sıradaki yazımızın da başlığı tır şöförüdür ama bu olauyın üzerinden bayram tatili geçti, birdahakine sıcak sıcak yazmaya çalışıcam.

17 Aralık 2008 Çarşamba

İşim var

Müge abla,

İşim olduğunda 5 te çıkmanın normal olduğunu düşünüyorum. Eğer mazereti bildirmek şart değil ise, bunu belirtmek istemiyorum. Nihayetinde bir şey varki gitmem gerekiyor. Müsait olduğum zamanlarda gerektiğinde gecelere kadar kaldığımı zaten biliyorsun. Mazereti dile getirmeme konusunda kararlıyım, bunu Serra’dan öğrenmiş olman benim için hoş değil ki nitekim sakladığım bir şeyi öğrenmiş oldun. Gerçi sana ne dediğini bilmiyorum.

Grafik konusuna gelince, yapabileceğim çok fazla birşey yok, her zaman elimden geleni yapmaya çalışıyorum, ama herzaman aynı güçte olmayabiliyorum, bunu normal karşılıyorum. Bunun birden çok sebepleri bulunmakta. Ve bazılarının çözümü ise malesef yok. Kalanını da ben hallediyorum zaten ama tabiki bir süreç gerektiriyor.

Sevgiler

mahmudSAMI


Kalbinin sesini dinle, herzaman kalbinin sesini dinle ve hiçbirzaman keşke diyeceğin bir an gelmemesi için yaşa. Hayallerini takip et ve mutsuzsan bırak. gayet basit, ama çok zor.